19 Ocak 2011 Çarşamba

Kutsal Şarap ve Mavi Göz


anılar zamanın yakıcılığını körüklerken,
yapayalnız; kentin ortasında dualara küskün bedenim.
Tanrım sen de unuttun beni,
kutsal kitaplarda çelişkileri ayıklıyorum diye mi?
haksızsam affetme - amen.

cismi yok yaşadığım yerin
soyut bile değil
şakaklarımda haykıran alkol sesleri
sessizce tenhaya bırakıyor;
harman kalmış ümitsizliğimi.
ruhum şarapla şahlanırken
fezaya süzülen fikirlerim beni dinlemiyor
camiden çıkıp kilisede şarap içer gibi
delirmiş bedenlerden sahile atılıyorum

cebimde sadece senin mavi gözlerin
o gözler beni irşat etsin - amin

dertli gölgeleriyle selam çakıyor bulutlar
ağlamaklı tonda çişelettiriyor yağmuru
ve gökkuşağı;Tanrının çizimi,güneşin
yağmura karşı renkli zaferi
kovuyor bulutları rüzgar,içimdeyse dert var

güneş bileklerini gösterdiğinde duruyor zaman
sen kime sevdalandın da kestin bileklerini
ey güneş
ay'a mı tutuldun yoksa
kendimden geçiriyor beni soğuk bakışlı güneş
ve mabedimde çan yerine kutsal şarap sesleri
sırtımda kamçılanan heybetli maşuk marmara

bağırsam uçacak sanki şişeye sıkışmış dirimim
Tanrıya küskün silüetim haramı etine bastırır
ama helaldir kustuğum şiir ve diğerkam çığlığım

huzura bulandırıp hüzün kusturan şarap
çelişkilerimi boşluğumla toprağa göm ve kutsa beni
-amen

şarap kokuyor önüm arkam sağım solum
seni anlatırken kendimden geçmelerim
sarhoşluğumdan değil; sarhoşluğudur güzelliğinin
sensiz ben aymaz,ayyaş,kafir ve defoluyum...

Ekrem Emre Ünlü

0 yorum:

Yorum Gönder