solgun bahçelerde
dolgun yağmur tozlarının çiçekleştirdiği
toprağın kokusuna düşmüş düşlerin
kanat çırptığı
göğün yedinci katına bulut merdiveni dayayan
uçurtan düşlerin;
huzuru yağmur kokulu
ummanlı tepside
ayağına dikensiz seren
öylece ve
hummalı çalışan karıncaların çalışkanlığında
tenden akan terleri yağmurlaştıran
hurilerin hülyalı bakışları senfonisinde
besteler yağdırtan güzelliklerine
ulaştırdığı
ey masum ütopya
kara bulutların ardından
sana ulaşabilecek miyim?
(iç ses)
-adı üstünde ütopya
(Tanrı)
-neden olmasın?
ekrem emre ünlü
30 Mayıs 2010 Pazar
29 Mayıs 2010 Cumartesi
Mutasyon
beton mermer üstünde
bağdaş kuran hayalleri kirleten toz gibi
bulaştı;tembellik,uyku
sanrıların getirisi depresyon
karantinaya alınmış mutluluk
şiirlerimdeki çeşit kadar belirgin
bak şiirsel mutasyon
yazgısı zamana bağlı dizeler
koparcasına kalemden koşarak
ilerleyen yorgun ama ahenkli
akan,solgun ama güçlü kelimeler
artık yok müstakbel plasebo
güneşi damlatıp ayı boğduran bakışlar
artık çok dumandan tıkanmış geniz
sigaraya köleliğe devam eden
iflasın coğrafyasında
alkol derinliğinde ciğer
en azından beş para eden bir ciğer
ilhamı kolayca/istediğinde getiren
yoğun duyguların kıvrak esintisi
işte o/bu ciğerin hediyesi
-Ah beni anladıysan tebessüm ediyorumdur?
ekrem emre ünlü
bağdaş kuran hayalleri kirleten toz gibi
bulaştı;tembellik,uyku
sanrıların getirisi depresyon
karantinaya alınmış mutluluk
şiirlerimdeki çeşit kadar belirgin
bak şiirsel mutasyon
yazgısı zamana bağlı dizeler
koparcasına kalemden koşarak
ilerleyen yorgun ama ahenkli
akan,solgun ama güçlü kelimeler
artık yok müstakbel plasebo
güneşi damlatıp ayı boğduran bakışlar
artık çok dumandan tıkanmış geniz
sigaraya köleliğe devam eden
iflasın coğrafyasında
alkol derinliğinde ciğer
en azından beş para eden bir ciğer
ilhamı kolayca/istediğinde getiren
yoğun duyguların kıvrak esintisi
işte o/bu ciğerin hediyesi
-Ah beni anladıysan tebessüm ediyorumdur?
ekrem emre ünlü
9 Mayıs 2010 Pazar
Merdiven
içerken loş ışıkta öperken sigaranı
beynin üretir ya en çakırkeyf antidepresanı
(...ve de dalar gidersin be uzaklara...)
işte kıymetini bilmezsin küçük hoş şeylerin
ve büyütürsün içi boş şeyleri
veyahut kıvılcımdan ateş yaratıp
yakarsın büyük umutlarını küçük hırslarınla
alt et egonu
tavana değil tabana vursun kibirin
yarat kıvılcımlarınla-idam ettiğin hırslarından yoksun-büyük ateşini
ama umutlarını yakmadan
ve tabi kıçın kalkmadan
karanlığın iskeletine ateş derisini dikebilirsin
karanlığın külünün evrimidir aydınlığın ruhu
ve sen aciz insan
ancak o zaman kurtulursun
karanlıkta düştüğün cehennem çukurundan
ve ancak ateşinle yarattığın merdivenle çıkabilirsin o çukurdan
başkalarının yangın merdivenine bile muhtaç olmadan
ekrem emre ünlü