28 Temmuz 2010 Çarşamba

Obsesif Şiir Bozukluğu


Ben umut ektim nifak tohumlu tarlaya
Ben ümit ettim ittifak olumlu hayrola
Ben mürit çektim muvaffak,ölümlü dünyada
Ben ettim sen etme; kayışı koparma

Çok saçma sanma ama bana kanma
Çok açma yanma dada anlam çıkarma
Çok kaçma humma ya da kama bırakma
Çok yaşama cima yanılsama yasama

Takıntılıyım akıntılı sayılı sırlı ummanda
Takıntılıyım yatılı hasılı kirli tufanda
Takıntılıyım akılı pahalı alengirli kafamda
Takıntılıyım yakıtı afralı gri dünyamda


deli dada

1 Temmuz 2010 Perşembe

Aydınlığa Ramak Kala


ağlayan bir şehrin
dumandan grileşen karakterini
dumandan garipleşen şairin
yitik,devrik söylevleri nasıl aydınlatsın
ve aşk kokmayan şehvetli sokaklarını

bel soğukluğuna dolanan uçkurları gevşekçe
kirli kaputlarda
ölü organlarda
biraz kan
fazlaca yalan
paraya tapan kevaşelerin dudaklarında
döner mide bulandırıcı devran

/biz de geçtik bazı yollardan
affeder mi ki yaradan?/

kalemim çıplak
cesaretim ak
ki ben yazdıkça çoğaltırım cefamı
sineye çektiğim hüzünlerimle doğru orantılı

ki karanlıktan aydınlığı doğurtabilendim de; en-el hak
işte yine;

hava kasvetli hüzmesini çekiyor içimden

içimden bir ses aşklaşıyor
seni seviyorumlar yaklaşıyor
gözlerinde buzu serinleten mavi güneşle;
meleği andıran melek kalbime akıyor

kendi kavramını yine kaybeden zaman yılgın hayallerini yüklerken beynime
aydınlat beni gözlerinle;ey mavi güneşli melek

Ekrem Emre Ünlü